Yıldızları temelde küçük yıldızlar, orta büyüklükteki yıldızlar ve büyük yıldızlar olmak üzere üçe ayırabiliriz. Küçük yıldızlar nükleer tepkimeler sonucunda ham maddelerini tükettiklerinde beyaz cüce olurlar. Orta büyüklükteki yıldızlar nükleer tepkimelerden enerji üretmeyi bitirdiklerinde nötron yıldızı olurlar. Büyük yıldızlar ise ömürlerinin sonunda karadelik olurlar. Karadeliğin ne olduğunu anlayabilmek için önce kütle çekiminin ne olduğuna bakmalıyız.
Kütle çekimi dediğimiz şey aslında bildiğiniz yerçekimidir. Yani yer bizi merkezine doğru çeker. Sadece bizi değil dünyanın gerek yüzeyindeki gerek atmosferindeki gerekse de içindeki herşeyi de merkezine doğru çeker. Dünyanın bir gezegen olarak tek parça kalmasının sebebi dünyanın yerçekimidir. Güneşin bir yıldız olarak kalmasının sebebi de yerçekimidir. Güneş temelde hidrojen ve helyum gazlarından oluşan bir gaz topudur. Normalde uzaydaki gazların dağılıp gitmesini bekleriz, ama onları birarada tutan şey yerçekimidir. Sadece yer kelimesini dünya ile eşanlamlı olarak kullandığımızdan, eğer çeken nesne dünya değilse yerçekimi yerine kütle çekimi terimini kullanırız.
Çekirdeğinde nükleer tepkimeler sonucunda enerji üreten bir yıldız dengededir. Yani merkezinde üretilen enerji gazdan oluşan bu yıldızı ısıtıp genişletmeye çalışır, kütle çekimi de bu gazları merkeze çökmeye zorlar ve ters yönde etki eden bu iki kuvvetten dolayı yıldız, bizim güneşimizde olduğu gibi, uzun süre sabit bir büyüklükte kalır. Ancak merkezinde enerji üretimi biten, yani yakıtı biten bir yıldız soğumaya başlayacağı için kütle çekimi ısı üretiminden dolayı genişlemeye çalışan yıldıza üstün gelerek yıldızı içeriye doğru çökertir. Önce yıldızın içindeki elektron ve protonlar birleşerek nötronları oluşturur. Nötronlar kütle çekiminin kendilerini sıkıştırmasına dayanmaya çalışırlar. Eğer yıldız orta büyüklükte ise nötronlar savaşı kazanırlar ve yıldız bir nötron yıldızı olarak yaşamına devam eder. Ama eğer kütle çekimi çok kuvvetliyse yıldızı daha da sıkıştırır. Yıldızın boyutu çok çok küçük bir büyüklüğe iner. Yani bizim güneşimizden kat kat büyük bir yıldız kısa sürede neredeyse yok olacak kadar küçük bir hacime sıkışır. Biz bu küçük hacime sıkışmış olan dev yıldıza karadelik diyoruz.
Bu yıldıza karadelik denmesinin sebebi şudur: Her yıldızın bir kütle çekimi vardır. Bu kütle çekimi yıldızın kütlesi ile doğru, yarıçapı ile ters orantılıdır. Yani yıldızın kütlesi ne kadar çoksa yüzeyindeki kütle çekimi de o denli çoktur. Ama aynı zamanda yıldızın çapı ne derece küçükse kütle çekimi o derece büyük olur. Bir yıldızın kütle çekimi ne derece fazla olursa o yıldızın yüzeyinden kaçmak da o denli zorlaşır. Yani bir uzay gemisine binip yıldızın yüzeyinden uzaklaşmaya çalışsak, o uzay gemisinin yıldızın kütlesi arttıkça veya çapı azaldıkça çok daha hızlı hareket edebilmesi gerekir. Ama bildiğimiz gibi evrende ulaşılabilecek en yüksek hız ışık hızıdır. Çapı gittikçe azalan bir yıldızın kütle çekimi de gitikçe artar. Bu sebepten de o yıldızın yüzeyinden kaçmak için gerekli olan hız da artar. Sonunda öyle bir noktaya geliriz ki, yıldızın yüzeyinden ışık hızına sahip bir gemiyle kaçmaya çalışsak bile yıldızın çekiminden kurtulmamız mümkün olmaz. Yani, ışık olsak o yıldızın yüzeyinden kaçamayız. Bir nesnenin yüzeyinden ışık bile kaçamıyorsa o nesneyi siyah (kara) olarak algıladığımız için uzayda ışığın bile kaçamayacağı kadar yüksek kütle çekimli yıldızlara karadelik diyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder